Nilüfer Belediyesi’nden kadın üreticilere 100 bin çilek fidesi
Nilüfer Belediyesi, İnegazi’de çilek üreterek aile ekonomilerine büyük katkı sağlayan ve birçok kadına da örnek olan İnegazili kadınlara 100 bin adet çilek fidesi verdi. Son iki yıldır çilek üreterek gelir elde eden kadınlar, şimdi daha çok alanda üretim yapacakları için oldukça memnun.
Nilüfer’in çileğiyle ünlü İnegazi Mahallesi’nin çalışkan kadınları son iki yıldır Nilüfer Belediyesi’nin de destekleriyle tüm Türkiye’ye örnek oldular. Yıllardır çilek üretilen Nilüfer’in bu kırsal mahallesinde son iki yıla kadar sınırlı alanda üretim yapılıyordu ve hasat dönemi de kısaydı. İki yıl önce Nilüfer Belediyesi’nin, özellikle kadın üreticilere Yediveren Albion cinsi çilek fidesi vererek üretime teşvik etmesiyle, bölge adını bütün Türkiye’ye duyurdu, ürünler de büyük talep gördü.
Artık yılın 7 ayı çilek hasadı yapan kadınlar, talebe cevap veremez hale gelince, daha geniş alanda üretim yapmak için Nilüfer Belediyesi’nden fide desteği istedi. Kadınların bu talebine hızla yanıt veren Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, 100 bin çilek fidesini elleriyle İnegazili kadın üreticilere teslim etti.
Kadınların yaptıkları üretimle İnegazi çileğini marka haline getirdiklerini söyleyen Başkan Erdem “Üretime hevesi olan vatandaşlarımıza her zaman destek vereceğiz. Tarım bizim önceliğimiz, amacımız daha geniş alanlarda üretim yapılmasını sağlamak. Bunun için de elimizden geleni yapıyoruz. Paylaşarak büyümek kadar güzel bişey yok” diye konuştu.
Yediveren albion cinsi çilek fidelerini alan kadınların mutluluğuna ise diyecek yoktu. Birbirlerine destek olarak imece usülü fidelerin tamamını kısa sürede toprakla buluşturan kadınlar, Kasım ayında ektikleri fidelerden önümüzdeki Mayıs ayında ürün alacaklarını söylediler. Nilüfer Belediyesi’nin verdiği desteğe teşekkür eden İnegazili kadınlar, “Daha çok üretmek istiyoruz. Çilekle edindiğimiz deneyimi farklı meyve türlerinde de üretim yaparak değerlendirmek istiyoruz. Çalışıp emek verince karşılığını aldık, daha da çok alacağımıza inanıyoruz. Ürettikçe kendimizi hep daha iyi, daha güçlü hissetik. Üreterek daha mutluyuz” dediler.